merhaba sevgili okurlar,
bugün her mahallede yaşandığını sandığım bir hikayeyle başlıyorum. eğer yaşanmadıysa bu benim sorunum değil. bu hikaye ve hikayedeki kişiler tamamen gerçektir. o kadar.
şanslı olduğumu düşünüyorum. en azından hayal kurma yetimizi üst seviyelere kadar zorladığımız bir mahallede çocukluğum geçti. teknolojiyle aramızda her zaman mesafe oldu ya da olmak zorundaydı zaten. imkanlarımızın kısıtlılığının bizlere daha güzel hediyeler verdiğini düşünüyorum. bunlar bir bilgisayar oyunundan daha anlamlı ve güzeldi.
ana karakterlerin isimlerini değiştirmeden aktarıyorum.
her neyse gelelim ilk hikayeye.
elimizde bir adet
mustafa(15) var ( 15 kişilik grubun(yaş ortalaması 12) ağabeyi, komutanı, rüya anlatıcısı( bir çeşit frp dungeon master'i diyebiliriz).
ve hikaye başlar.
güneşli bir günün yarısı çoktan aşılmıştır. bütün gün top peşinde koşan bünyeler biraz soluklanır. dinlenme yeri diye tabir edilen( özel mekan- iki bina arası) yere geçilir. yorgunluk sonrası hikaye ilk ağızdan başlar:
-mustafa: gelin lan size bak ne anlatıcam. toplanın!
-biz: aheloleleoodebelegümele diye gelmek. sessizce oturup güzelce dinlemek.
-mustafa: kimseye söylemeyin ama ben yurtdışına çıktım.
-biz: vaooovvv. şaşmak. ama gerçekten şaşmak.
-mustafa: biliyorsunuz konfeksiyona gidiyorum, geçen hafta bazı kumaşlar yurtdışına gidecekti. ben de dedim ki neden kumaşların arasına saklanıp yurtdışına gitmemeyim! annemi aradım dedim ben gidiyorum. tamam dedi annem, dikkat et kendine!
-biz: daha fazla anlatmasını beklemek. ama heyecanlı.
-mustafa: tır'ın arkasına kumaşların içine girdim. yurtdışına çıkmak için hazırdım artık. çok heyecanlıydım. artık yurtdışına çıkmıştım.
-biz: nereye peki?
-mustafa: biraz düşünmek, ee italya!
devam eder...
mallar yüklendi, ben bu arada saklandım tır'ın bir köşesine malların yüklenmesini izliyorum. artık dönüş vakti gelmişti. dönüyorduk. tır'ın yan tarafında ufak bir delik açılmıştı. ben de oradan etrafı izliyordum. sonra ne göreyim.
-biz: ne?
-mustafa: bir baktım juventus maçı var, del piero gol attı. süperdi.
-biz: vayyy, helall. inanmak hem de her şeyinizle.
sonrasını hatırlamıyorum.
mustafa abi hala bu olayı inkar eder. anlattığını kabullenmez. ama bu olay yaşanmıştır dostlarım tüm saflığı ve güzelliğiyle...başka hikayelerde buluşmak dileğiyle, sağlıcakla.